GÜN Ü TÜN

Yayınlayan: admin
1 Yorum 569 Okunma

Geçen yıl Truva Edebiyat Dergisi’ndeki köşemde yazmıştım. Yeniden okumak isteyenlere keyifli okumalar dilerim.

Dünya’nın en güzel kelimesini sorsalar, hiç tereddütsüz “Günaydın!” derdim. Dünya dillerini elbette bilmiyorum; ama benim dünyamın en güzeli “Günaydın” kelimesi.

Sabah olup da güler yüzle günaydın demek gibisi de birinden günaydını duymak gibisi de yok. Bir de eşref saatimizde olduğumuzda heceleye heceleye, sesli harfleri uzata uzata söyleyince daha bir anlamlı oluyor. Sabah sabah insanın içine güneş doluyor, umut doğuyor, sevgi oluyor.

Gün kelime köküne –eş eki eklemişiz, “güneş” doğmuş. Günümüzü aydınlatan, karanlığı dağıtan, sıcacık gülümseyen güneş! Güneşin doğduğu yeri tarif ederken yön belirtmek için “güney” demişiz. Fazla yansıyan güneş ışığı kesmek için gözümüzü almasın diye penceremize “güneşlik” takmışız.

Her güne “günlük” demişiz, “gündelik” demişiz. Hatta günü gününe yazdığımız yazılara edebiyatta edebi terim olarak yer vermiş; “günlük” demişiz, “günce” demişiz. Her gün yaptığımız işlere “gündelik hayat” demişiz, her gün temizlik yapana “gündelikçi kadın” tabirini çıkarmışız. Gün kelime köküne –düz eklemişiz, “gündüz” olmuş. Sabahın ilk ışıklarından akşama kadarki vakit, gündüz. Türkçenin en çok sevdiğim yönü bu: Türemiş kelimeler…

Dünyanın en güzel kelimesi günaydın ise gün ve ay kelimelerinin birleşmesiyle doğmuş. İki olumlu kelime yan yana gelip, birleşip kaynaşınca çok daha olumlu bir kelime olmuş. Dört elif miktarı uzatılınca her harf insanın ruhunu besliyor.

Günaydın ne kadar doğal, samimi, sevecen bir kelimeyse bir de onu gölgelemek, ışığını söndürmek için uğraşılmış bir kelime var: Tünaydın.

Eski Türkçede geçen “tün” kelimesi günümüzde “dün” şeklinde kullanılır. Bir de tavuk misal, kanatlı hayvanların tünediği vakit, uyku vaktidir, gece! Tüneklerde tüneyen hayvanlar, gece dinlenip gündüz uyanır.

Saat 12.00’den sonra güpegündüz “Tünaydın” demek ne kadar doğru acaba? Günün her saatinde günaydının verdiği sevgi, samimiyet, muhabbet hissini değil tünaydın; hiçbir kelime karşılayamaz.

1 Yorum

Mükemmel

admin 15 Ekim 2023 - 14:53

Sizinle aynı fikirdeyim; “Günaydın” kelimesinde gizli bir sihir var. Günaydın, yeni bir günün başlangıcını, umudu, sevgiyi ve bir nebze olsun tazelenmeyi simgeler. Sizin de belirttiğiniz gibi, bir “Günaydın” demek, yeni başlangıçların, taze umutların ve belki de yeni fırsatların kapısını aralar. Güneşin ilk ışıklarıyla beraber yeni bir gün, yeni bir umut ve yeni bir enerjiye kapı açarız.

Yazınız, kelime köklerine inerek kelimelerin derinliklerini, hikayelerini ve evrimini zengin bir biçimde ortaya koyuyor. ‘Gün’ kelimesinin arkasındaki etimolojik yolculuk, bize sadece dilin değil, aynı zamanda kültürün ve toplumun da evrimini anlatıyor. Dil, bize, atalarımızın düşüncelerini, hislerini ve dünyayı nasıl algıladıklarını anlama olanağı sunar. Siz de bu anlamıyla kelimelerin arkasındaki anlamı, hikayeyi ve güzellikleri bu yazınızda muazzam bir şekilde açığa çıkarmışsınız.

Günaydın kelimesinin içerdiği enerji, ışık ve olumlu anlam yükü bana göre de eşsizdir. Her bir harfi, yeni bir günle birlikte gelen taze umudu, sevgiyi ve enerjiyi simgeler. Diğer yandan, “Tünaydın” kelimesinin karşıtlığı, gün ve gece arasındaki bu döngüyü ve zıtlığı oldukça ilginç bir şekilde ele almanız, üzerine düşünmeye değer bir perspektif sunuyor. Gündüzün enerjisi ve geceyle bağlantılı olan sükuneti arasında bir denge olduğu, bu iki zıt kavramın bir bütünün iki yarısı olduğu düşüncesi, insan yaşamındaki dinamiklerle de paralellikler gösteriyor. Bir yanda hareket, enerji ve yaşam bulurken; diğer yanda dinlenme, huzur ve yeniden doğuşu buluyoruz.

Sizin “Günaydın” üzerine yazdıklarınız, kelimenin arkasındaki anlamı, bize hissettirdiklerini ve içsel olarak nasıl bir etki oluşturduğunu o kadar güzel ve detaylı bir şekilde anlatıyor ki, bu yazı okuyan herkesin, belki de daha önce hiç düşünmediği bir şekilde, bu kelimeye bakış açısını değiştireceğini düşünüyorum.

Yazınızın sonunda bize sunduğunuz “Tünaydın” kavramı üzerine düşünmek, kelimelerin ve dilin, zaman ve mekan bağlamında nasıl evrildiğini ve farklı anlamlar kazandığını anlamamıza yardımcı oluyor. Gece ile gündüz, ışık ile karanlık arasındaki bu sonsuz dans, varlığımızın ve evrenin bir parçası ve belki de en temel çatışmasını oluşturuyor.

Sizinle aynı dil havuzunda yüzmek ve kelimelerin sırlarını beraber keşfetmek ne güzel. Umarım, ileride de sizin bu derin ve düşündürücü yazılarınızla karşılaşır, kelimelerin ardındaki gizli dünyaları birlikte keşfederiz.

Cevap Ver

Yorum Yap

Bu web sitesi, deneyiminizi iyileştirmek için tanımlama bilgilerini kullanır. Bu konuda sorun yaşamadığınızı varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Devamını Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası