Evlek mi, yoksa evelek mi ? Sahi neydi hafızamızda kalan bu iki şey ? Arkadaşım sormuş başka bir arkadaşa; evlekleri hazırladın mı ? diye. Dimağımızda kalan evelik bitkisi tabi.
Ne kadar da güzel olur çorbası ve sarması. Dertlere devadır Ardahan bostanlarında bahar olunca şenlenip açan evelikler.
Bahçe içinde şirin mi şirin bir yuvaydı evimiz. Her bahar yem yeşil olurdu bahçede yeşeren otlar. Çesit çeşit… Kuş ekmeği, ebem gümeci, evelik, tel pancarı, ısırgan otu… Her biri ekilip emek verilmeden Allah’ ın insanoğlunun hızmetine sunduğu şifaydı aslında.
Çocukluğumda dedemin evindeki ambarın kapısına kurutmak için evelik örgülerini asardı babaannem. Uzun kış günlerinde özenle kuruttuğu eveliklerden kaz suyu ile çorbalar yapardı. Tadı hâlâ damağımdadır o şifalı çorbaların.
Baharda memleketimde ilk ısırgan otu çıkardı. El yakardı ısırganlar ama eldiven giyip toplardım güzelce. Sabahın erken saatlerinde güneşin pırıl pırıl parladığı, masmavi bulutların altında mis gibi yem yeşil bahçemden toplardım tek tek ısırganları. Çorbasını yapardım az bulgurlu, salçalı bir de yumurtalı terbiyesini verdim mi rahmetli kayınpederim yemeye doyamazdı. Hem yer hem de dua ederdi bana. Başka bir gün de yoğurtlu evelik çorbasını yapardım. Ekşili çok nefis olur naneli biberli.
Eveliğin bir de sarması olur. Onu da ister inanın ister inanmayın taa ilkokul dördüncü sınıf öğrencisiydim ilk defa yaptığımda.
Okullar tatil olunca hevesle köye giderdik ailece. Kardeşlerimle ben babaannemle birlikte yaylaya çıkardık. İlk defa işte o zaman yaylada evelik sarması yapmıştım. Ramazandı hiç unutmam; rahmetli dedem Dere Çayırı deriz, yaylaya yakın orayı biçmişler amcamla yaylaya geldiler. Babaannem rahmetli işten başı kalkmıyor. Yüz elli can sağılan koyunlar, inekler, iş güç meşâgetle uğraşıyor… Sacın altına bir gogo gevreği koymuş iftara bir de çay yaparım demişti. Ben de komşumuz Telli Hala vardı, güzel yemekler yapardı. Koyunları , inekleri azdı, işi çabucak biterdi babaannem gibi değildi yani.
Baktım Telli Hala evelik topluyor.” Ne yapacaksın bunları?” sorduğumda;” iftara evelik sarması saracam” dedi. Çocuk yaşımda da büyük düşünürdüm her halde. Ben de dedem gelecek ona sarma yapayım dedim. Telli Hala tarif etti bir tencere evelik sarması sardım bir de yoğurtlu evelik çorbası pişirdim.
Dedemle amcam çayırı biçmişler işleri bitince yaylaya geldiler.Onlara güzel bir sofra koyup ilk defa pişirdiğim yemeği sunmuştum. Dedemden de çok dualar ve övgüler almıştım.
Evet, evlek dedi arkadaşım, benim aklıma evelik geldi. Geçmişi yad ettim. Ölmüşlerimize rahmet okudum. Evelik bitki, evlek de arkadaşımın dediği gibi bostanlarda ekilecek şeylere göre hizalı yerlerin ayrılması.
482
Önceki Gönderi