Bi Metro

Yayınlayan: admin
0 Yorum 429 Okunma

Sırtında çantası ve sol omuzunda asılı kemanıyla evden çıkarken hızla kapattı kapıyı. Geç kaldığı için acele ediyordu, çabuk adımlarla asansöre doğru yürüdü.

Önce dolmuşa, sonra da metroya binmesi gerekiyordu. Oraya gitmemin en kısa ve ekonomik yolu buydu. Binadan çıktı, önce yokuş aşağı indi ardından yokuş yukarı tırmandı. Her gün inip-çıktığı yokuşlu yol, bu sabah onu nefes nefese bırakmıştı. “Dolmuş beklerken toparlanırım” diye düşündü ama mavi renkli kural tanımaz çelik canavar, yolun ufkunda görünmüştü bile. Durağa yanaşmaya gerek bile duymadan, bekleyen yolcuların önünde, yolun tam ortasında, ani frenle durdu. Hala düzenleyemediği soluğunu tutup, içeri baktı. Küçük bir akvaryuma doluşturulmuş balıklar gibi görünen insan kalabalığının arasına daldı. Her yeri birilerine değiyor, sanki herkes bir yandan onu iteliyordu. Canavarın seyir halindeki sarsıntısı da içeriyi ayrıca birbirine katıyordu. Ücretini vermek için elini, zar zor cebine daldırdı. Düşürmekten korkuyordu çünkü düşürürse almasının neredeyse imkânsız olduğunu biliyordu. Önceden hesaplayıp ayırdığı bozuk paralarını, parmakları ile sıkıca kavradı ve çekip çıkarttı.

Şoföre ulaştırması için iki önünde duran adama seslendi;

”Bir tane metro ücreti gönderebilir misiniz lütfen?” dedi.

Gönderebilir misiniz mi dedim ben! diye tekrar etti içinden. Bu kadar kibar olunmaz ki canım diye düşündü içi sıkılarak. Neredeyse utanç duyacaktı. Sağına soluna bakındı. Kimseyle göz göze gelmemesini, söylediğinin duyulmadığına yordu. Çok değil on beş, yirmi yıl evvel insanlar bu nezaket dili ile konuşabiliyorken şimdi yabancı bir dil gibi anlaşılmaz olmuştu. Toplum evriliyor diye düşündü, özellikle de gençler artık bambaşka konuşuyor. Kendisi gibi konuşanlar artık azınlıktaydı.

Bugünlerde bu tip insanlar, hanım evladından da öte görülüyordu. Bir zayıflık emaresiydi böyle şeyler, bu da insanı kolay lokma yapıyordu günümüzde. Bundan rahatsız oluyordu. Ne demeliydi şimdiki İstanbul Türkçesiyle? Duyup da duymamazlıktan geldiği yeni nesil cümlelerden, duruma uygun olanı seçti dağarcığından ve

“Bir metro.” Hatta “Bi metro!” diye seslendi ikinci kez, halâ elinde sıkıca tuttuğu bozuk paraları uzatırken.

Sesini duyurmamın ve tabii anlaşılır konuşabilmenin memnuniyetini yaşıyorken, ayağında şiddetli bir acı hissetti. Dip dibe durduğu iri kıyım adam resmen bir ayağının üzerinde duruyordu. Adamın gözlerinin içine dikti gözlerini, öfkesine hâkim olmaya çalışarak.

“Beyefendi, çok dikkatsizsiniz ikidir ayağıma bakıyorsunuz ama bu çok oldu!” dedi. Adam umursamaz bir tavırla cevapladı,

“İçerisi tıka basa dolu, adım atacak yer mi var? İsteyerek yapmıyoruz ya, beğenmiyorsan binme kardeşim dolmuşa!”

Hiddetlenmişti artık.

“Sana az önce -dikkatsizsiniz- diyerek hata etmişim, sözümü geri alıyorum. Dikkatsiz değil düpedüz saygısızsın sen be!”

“Sen kime saygısız diyorsun ulan!” diye bağırdı, başkasının ayak üstünde seyahat etmeyi seven iri kıyım adam.

“Senin gibi saygısıza az bile söyledim!”

Ön taraftan dolmuş şoförünün gür sesi duyuldu;

“Beylerrrrr, bir derdiniz varsa dışarıda halledin. Arabamda hır gür istemem, icabında gereğini yaparız evelallah!” dedi.

Kısa bir sessizlik oldu, ayağına basılan adamın öfkesi hala yatışmamıştı.

“Adama bak ya! Hem suçlu hem güçlü.” diye söylenince diğeri de kayıtsız kalamadı.

“Amma da uzattın be, benden günah gitti vallahi” diyerek, söylenen adamın midesine gömdü yumruğunu. Beklenmedik yumruğuyla rakibinin nefesinin kesilmesini fırsat bilen iri adam, ikinci darbeyi indirecekti ki dolmuş, zınk diye durdu.

“Ben size ne dedim ulaaan!”

Dolmuş şoförü ikisinden daha sinirli, arabanın kapısını açan düğmeye, yumruk atar gibi bastı. Kapı anında ‘pıssst’ diye açılınca, itiş kakış yüzünden kapıya iyice yapışan boksör biraderler dengelerini kaybedip, paldır küldür aşağıya yuvarlandılar. Duruma şahit olan herkes gülmeye başladı hallerine. Şoför de başlarında bitivermişti zaten.

Yerdeki adamlar önce birbirlerine baktılar, sonra da korkuyla şoföre döndüler. İkisi de aynı anda konuştular.

“Biz zaten inecektik!”

Yorum Yap

Bu web sitesi, deneyiminizi iyileştirmek için tanımlama bilgilerini kullanır. Bu konuda sorun yaşamadığınızı varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Devamını Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası