Gök titriyor
Kahrından çatlayacak gibi,
Derin bir uğultu yayılıyor
Ufuklar kararmış
Bulutlar ağlamaya hazır…
Sustuk,
Sustukça acılarımız arttı,
Acıların sesi birbirine karıştı,
Anlaşılan, görülen bir şey yok,
Her şey kaybetti anlamını.
Ne zaman çözülecek acıların dili?
Bu ölüm sessizliği; kıyametin habercisi mi?
Bu kadar sessizlik içinde
Kulakları sağır eden bu gürültü,
İdrakleri kör eden bu yanılgı yok ediyor bizi.
Sesin cesaretine ne oldu?
Ne oldu merhametin diline?
İçimdeki korkuların tarifi yok,
Onu yazacak kalemimde yok.
Gök yırtılacak gibi
Sanki dünya can çekişiyor…
Nedenselliği karanlık olan nicelik,
Prangalar vuruyor zihinlere
Nitelik yavaş yavaş ölüyor
Paranın gücü yakıp kavuruyor ortalığı
İnsanlar ölüyor hafız, insanlar ölüyor..
Dünya aydınlık çağını yitiriyor,
Zaman insana, insan zamana küskün
Kim haklı, kim suçlu?
Biyolojik ölümlerden çok zihinsel ölümler gerçekleşiyor…
Ve bu ölümlere hiç bir yas tutulmuyor.
Paranın gücü yakıp kavuruyor ortalığı.
Dünya yanıyor hafız, dünya yanıyor…