Anadolu kokan anam
Anadolu’nun bağrında büyümüş kadınım ben.
Memleket kokan anamdan öğrendim hamur yoğurmayı.
Henüz dokuz on yaşımdaydım.
Sabırla yoğururdu bir kersen hamuru.
Yirmi kişilik ailenin bir günlük katığını.
Hayranlıkla seyre dalardım,
Unu hamur yapmasını.
Çemlerdi dirsegine kadar iki kolunu,
Önce sabunlardı ellerini güzelce,
Bakır güğümden döktüğüm ılık su ile.
Sonra geçerdi ağaç kersenin başına,
Unu elerdi elekten ahenkle,
Salına,salına…
Aynalı işgaftan isterdi tuz küleğini.
Koşarak getirirdim bir çırpıda,
Tuz dolu tahta küleği.
Kendi dövdüğü taş tuzu,
Bir avuç dolusu salardı unun üzerine…
Bir önceki hamurdan ayırdığı ekşi mayayı da katıp duygularıyla yoğururdu hamurunu.
Yanık maniler, ağıtlar söyleyerek…
Güzelce hassıllardı hamuru.
Tüm gücüyle ve kuvvetiyle…
Gurbetteki babamı mı düşünürdü?
Yoksa civan yaşta ölen ağabeyini mi?
Belki de gencecik yaşta yıldırım vuran babasını?
Kim bilir ?
Ahhh…
Benim Anadolu kokan anam!
Ne çok şey öğrettin nazlı kızına o yaşta.
O hamuru yoğururken..
Anadolu’nun Bağrında Büyümüş Kadın
287
Önceki Gönderi